Unicef

Bir merkez, bir çocuk

Erken çocukluk eğitimine devam eden çocuklar öğrenme merkezlerini kullanarak hem sosyal etkileşimlerini artırıyor hem problem çözme ve karar verme becerilerini geliştiriyor

Stories
İlknur Öğretmen ve öğrencileri anaokulunda o gün yapacakları etkinlikleri kararlaştırıyor.

Manisa'nın Turgutlu ilçesindeki Yarbay Fevzi Elagöz Anaokulu'nda bizi neşe dolu bir sınıf karşılıyor. Çocuklar, sınıflarındaki öğrenme merkezlerini göstermek için hemen sırayla gönüllü oluyorlar.

Stories
Neva ve Mustafa dramatik oyun merkezini tanıtıyor.

İlknur Öğretmen şöyle diyor: "Genel olarak erken çocukluk eğitiminde en büyük hedefimiz çocukların kendilerini ifade edebilmeleri ve iletişim becerilerini geliştirebilmeleri. Çocukların bilişsel gelişiminin yüzde 80'i özellikle 3 ile 6 yaş arasında tamamlandığı için burada yaptıklarımız çocukların gelişimine önemli katkı sağlıyor. Özellikle de burada yaptıkları paylaşımlar, birebir deneyerek öğrenmeleri, bir arada olmaları... Ailelerin dışarıda sağlayamadığı sosyal ortamları biz okulumuzda onlara doğal olarak sağlıyoruz."

Dramatik oyun merkezini seçen Neva (6), "Dramatik oyun merkezinde yemek yapıyoruz, kahve içiyoruz. Bazen de oyunlar oynuyoruz. Kostümler giyip rol yapıyoruz," diyor ve Mustafa (6) da heyecanla atılıyor: "Arkadaşlarımızla beraber kukla da oynatıyoruz!"

Müzik merkezini seçen İpek ise bize müzik aletlerini tek tek sayarak tanıtıyor: "Marakas, tef, ksilofon, bu da zil." Bu sırada Egemen, "İşte bu da darbuka! Darbuka çalmayı çok seviyorum." deyip bize bir şeyler çalmaya başlıyor.

Stories
Müzik merkezini tanıtan İpek ve Egemen birlikte müzik yapıyorlar.

 

Stories
Sanat merkezini seven Ece bize kendi çizdiği bir resmi gösteriyor.

 

Sanat merkezini çok seven Ece (6), "Burada makas, kalem, yapıştırıcı ve sulu boya kullanmayı öğrendik." diyor ve bize çizdiği bir resmi gösteriyor: "Bu resimde annem, babam, ben ve kardeşim denize gitmeye hazırlanıyoruz." diyor heyecanla.

"Okuma ve dinleme merkezinde öğretmenimiz bize kitaplar okuyor. Biz de onu dinliyoruz, kitapları seviyoruz. Sonra öğretmenimiz bize en çok hangi sayfayı sevdiğimizi soruyor ve biz de anlatıyoruz. Bu kitapta böyle hayvanlar var, resimleri çok hoşuma gidiyor, o yüzden bu kitabı çok seviyorum." diyor Elif Mira (6) ve bize elindeki kitabın en sevdiği sayfasını gösteriyor.

Stories
Elif Mira en sevdiği kitaptaki çizimleri gösteriyor.

Buğlem (6), "Matematikle toplama ve çıkarma yapmayı öğreniyoruz. Mesela pazara gittik." derken yanında oturan Gökçe hemen söze giriyor: "Pazarda nasıl para üstü alacağımızı öğrendik.  Sonra okul bahçesine gittik ve kalem, cetvel ve karışla ağaçları ölçtük!"

Stories
Buğlem ve Gökçe birlikte matematik merkezini tanıtıyor.

Vahit'in (6) en sevdiği öğrenme merkezi ise fen merkezi. "Fen merkezinde insan vücudunu ve dişlerimi nasıl temizleyeceğimi öğreniyorum. Bir de hayvan maketleriyle oynuyorum. Bütün hayvanları çok seviyorum, ama en sevdiğim kaplan!" diyor.

Stories
Vahit maket dişleri nasıl fırçaladığını gösteriyor.

 

Stories
Zeynep ve Hilal Elif yazı farkındalığı merkezini tanıtıyor.

Zeynep (7) ve Hilal Elif (6) bize yazı farkındalığı merkezini tanıtıyor. "Bu merkezde resimler çiziyoruz ve üzerlerine de çizen kimse ismini yazıyoruz.  Bazı harfleri, sesleri ve hecelemeyi inceliyoruz." diyor Hilal Elif ve şöyle ekliyor: "Farklı ülkelerin alfabelerini inceledik, seslerle, hecelerle ilgili oyunlar oynadık. Ben de büyüyünce öğretmen olmak istiyorum çünkü çocuklara bir şeyler öğretmeyi çok seviyorum."

Stories
Gonca Öğretmen öğrencilerine tuğla oyununun nasıl oynanacağını gösteriyor.

Aynı anaokulunda okul öncesi öğretmenliği yapan Gonca Öğretmen ise, "Çocuklar özellikle erken okuryazarlık etkinliklerine ilgi duyuyor. Kodlama etkinlikleri, örüntü çalışmaları, resim yapma gibi etkinlikler ve özellikle çocukların yaratıcılıklarını geliştirdikleri etkinlikler onların gelişimlerine büyük fayda sağlıyor. Bu etkinliklerde, onları ilkokula hazırlayan STEM (fen, teknoloji, mühendislik ve matematik) aktivitelerine odaklanıyoruz." diyor.

Çocukların etkinlikleri kendi kendilerine yaparak öğrenmesinin önemli olduğunu vurgulayan Gonca Öğretmen, "Fen merkezindeki etkinliklerle çocuklar deneme yanılma tecrübesi kazanıyor, bir şeyler yaptıkça ve deneyim kazandıkça öğreniyorlar. Müzik merkezinde onların müzik becerilerini geliştiriyor ve müzik kulağı edinmelerine yardımcı oluyoruz. Matematik merkezinde ise sayılara eğilerek ve bloklar ve tuğlaları kullanarak yaptığımız etkinliklerde çocukların bilişsel gelişimlerini desteklemeye gayret ediyoruz.”

Öğrenme merkezlerinin, çocukların meslek seçimleri için de önemli bir yeri olduğunu söyleyen Gonca Öğretmen, "Örneğin kodlama etkinliklerine katılan öğrenciler arasında gelecekte bilgisayar mühendisi olacağını ya da bilgisayarlar üzerine çalışacağını söyleyenlerin sayısı artıyor." diyor.

Stories
Öğrenciler kendi kesip yapıştırdıkları kâğıtlarla tasarladıkları robotu gösteriyor.

 

Stories
İlknur Öğretmenin öğrencileri kendi diktikleri lavantaları kokluyor.

 

Öğrencilerle birlikte geliştirdikleri 'Ağacımla Birlikte Büyüyorum' projesinden bahseden İlknur Öğretmen, projenin amacını şöyle açıklıyor: "3 yaşındaki çocuklarımız bahçelere zeytin fidanları diktiler. 3 yaşından 6 yaşına kadar buraya gelecekleri için 6 yaşında ağaçla fotoğraf çektirip, ‘Biz ağacımızla büyüdük.’ diyebilecekler.”

"Çocuklarımızın yaratıcılıklarını ve dil becerilerini geliştirmek, onları ilkokula tam anlamıyla hazırlayıp bir sonraki eğitim kurumuna başlamaya hazır hâle getirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Bu yıl özellikle programımızda ses farkındalığı, yazı farkındalığı ve erken okuryazarlık çalışmaları gerçekleştirdik. Programımızda çok sayıda açık hava oyununa ve geziye yer verdik." diyor İlknur Öğretmen.

Stories
Çocuklar küçük gruplar oluşturarak tuğlalarla oynuyor.

İlknur Öğretmen bize çocukların oyuncak tuğlalarla oynadıkları oyunu şöyle anlatıyor: "Oyun temelli öğrenme yöntemini kullanarak altı tuğlayla oynadığımız bu oyunda bir grubun lideri, tuğlalarla bir model yapıyor ve diğer grupların liderleri gelip modeli görüyor, ancak kendi takımlarının diğer üyeleri bunu görmüyor. Daha sonra, her lider kendi grubuna dönüp modeli ekip üyelerine açıklamaya çalışıyor, böylece baştaki modeli liderin anlattığı şekilde kendileri yapmaya çalışıyorlar. Dil ve liderlik becerilerini geliştirmenin yanı sıra öğrencilerin birbirleriyle iletişim kurarak öğrendiklerini eldeki projeye uygulama becerisini geliştirmeye yönelik bir etkinlik bu.”

İlknur Öğretmen sözlerine şöyle devam ediyor:' “Oyun yoluyla öğrenme kapsamında kullanılmaya başlanan malzemeler sayesinde öğrenmek somut ve eğlenceli hâle geldiği için çocukların öğrendiklerinin çok daha kalıcı olmasını sağladık. Erken Çocukluk Eğitiminde Kalite ve Erişimin Arttırılması Projesi ile önemli yazar ve çizerlerin okulumuza gönderilen kitapları da eğitim kalitemizi artırdı. Aynı zamanda Kozalak[1] etkinlik kitaplarımızdan da çok sık faydalandık. Yeni kazanımlarımız ve göstergelerimiz, çocukları ölçmek ve onların gelişimlerini gözlemlemek açısından bize çok ışık tutuyor."

Devam etmekte olan "Erken Çocukluk Eğitiminde Kalite ve Erişimin Arttırılması" projesi, altı yaşın altındaki 50.000'den fazla çocuğa destek sağlayacak. Bu proje, Millî Eğitim Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB), Avrupa Birliği (AB) ve UNICEF ortaklığında yürütülüyor.   

Stories
İlknur Öğretmen ve öğrencileri el sallıyor.

EÇE Projesi, tüm çocuklar için erken çocukluk eğitimi hizmetlerine erişimi ve sunulan eğitimin kalitesini arttırmayı amaçlıyor. Projenin ana hedef grubunu altı yaşın altındaki çocuklar, öğretmenler, okul müdürleri ve diğer EÇE hizmet sağlayıcılar oluşturuyor.

“Erken Çocukluk Eğitiminde Kalite ve Erişimin Arttırılması" projesi kapsamında geliştirilen çocuk etkinlik kitapları sınıflarda öğretmenlerin rehberliğinde kullanılmaktadır.

 
#
Tamam